BOYUN AĞRILARI

Boyun bölgesi baş ile vücut arasında köprü olması ve çok sayıda hayati yapı içermesi nedeniyle önemlidir. Boynumuz 7 adet omurdan oluşur ve omurlarımız arasında hareket edebilmemizi sağlayan diskler yer alır. Diskler bir omuru diğerine bağlayarak omurlar arasında yastık ya da darbe emici olarak görev yaparlar.Omurganın en hareketli parçası boyun bölümüdür. Öne-arkaya 130 derece, sağa-sola toplam 80 derece ve dönme hareketi olarak 150 derece esnetilebilir.

Boyun eklemlerinde saatte ortalama 600 hareket olur. Hareketin fazla olması nedeniyle yaşla artan dejeneratif süreçler ve travmalar eklendiğinde boyun eklemlerinde dengesizlik ve ağrıya sık rastlanır.

Boyun ağrısı yaygın bir problemdir. Toplumdaki akut boyun ağrısı sıklığı yaklaşık olarak %18, kronik boyun ağrısı (üç aydan daha uzun süreli ağrı) sıklığı ise %10′dur. Boyun ağrısı, kol ağrısı ile birlikte ya da tek başına görülebilir.


Boyun ağrısı sebepleri

Boyun düzleşmesi ve tutulması: En sık karşılaştığımız boyun ağrısı nedenidir. Ağrının sebebi boyun kaslarının spazm ve gerilmesidir. Hastada boyun düzleşmesi görülür.

Boyun Kireçlenmeleri: Omurgadaki disk, kemik ve eklemlerini zamanla tahrip edici boyutta yıpranma ve aşınmalara uğraması ile boyun kireçlenmesi görülür. İnsanlar yaşlandıkça boyun kireçlenmesi ihtimali artar. Boyun kireçlenmesinde; boyun fıtığındaki gibi boyundan başlayan zamanla omuz ve kollara da yayılan ağrılar,kas spazmları, el ve kollarda uyuşmaların yanı sıra boyunda çatlama, tıkırtı ve gıcırtı benzeri sesler de hissedilir.

Boyun Fıtıkları: Boyun omurlarının hareketini sağlan eklemler arasındaki disklerin sinirlere bası yapması sonucu boyna ve kola yayılan ağrı şeklinde klinik tabloya sebep olur. Başlangıç aşamasındaki boyun fıtığının ön belirtisi sık sık yaşanan “boyun tutulması”dır.Herhangi bir zorlama yada rüzgar çarpması olmadan boyun tutulmalarının nedeni boyun fıtığı olabilir.

Boyun fıtığının yol açtığı ağrılar başı sağa ve sola çevirmeyi, arkaya doğru yatırmak ve döndürmek gibi boyun hareketlerini zorlaştırır. Boyun fıtığının yol açtığı ağrılar boyun ile birlikte baskıya maruz kalan sinirin takip ettiği yoldaki kol, el, sırt, omuz bölgelerınde de görülebilir. Sinir üzerindeki baskı nedeniyle ellerde, kollarda güç kaybı yaşanabilir ve uyuşma meydana gelebilir.

Boyun ağrılarının temelinde boyun ligamanlarının yani bağlarının gevşekliği yatmaktadır. Boyun bölgesi bağları gevşek olduğunda yeterli stabiliteyi sağlayamamakta bu da boyun ağrısının ilk basamağı miyofasial ağrıya ve boyun düzleşmesine sebep olmaktadır.Zamanla omurlar arası diskin de kayması ile boyun fıtığı tabloya eklenir. Bu sürecin devam etmesi ve yaşla birlikte yıpranmanın artmasıyla boyun kireçlenmesi gelişir.

Proloterapi boyun bölgesi bağlarının güçlenmesini ve dengesini sağlayarak boyun ağrılarının iyileşmesini sağlamaktadır. Ligament gevşekliği boyun omurlarının aşırı hareketine ve gevşekliğine yani servikal (boyun) instabiliteye sebep olur. Etkilenen bölge üst boyun bölgesi yani (C0-C2 servikal vertebra) ise kulak çınlaması, baş dönmesi, yüz ağrısı, kol ağrısı ve migren baş ağrısı gibi semptomlar görülebilir. Alt boyun bölgesi (C3-C7 servikal vertebra) ise, boyun ağrısı, kas spazmları, kola yayılan ağrı veya uyuşmalara neden olabilir.

Proloterapi, boyun bölgesi bağlarının sağlamlaşması ve boyun dengesizliğinin düzelmesini sağlayarak , boyun ağrısının tedavisinde son derece etkili bir tedavi metodudur. Boynun sağlıklı anatomik yapısına kavuşmasını sağlayarak boyun düzleşmesinin düzelmesini sağlar. Ayrıca uygulanan bölgede kanlanmanın artması ile baş dönmesi, kulak çınlaması gibi semptomlara ve gerilim tipi ve migren baş ağrılarına çözüm sağlanabilir. Boyun kaslarını güçlendiren egzersiz programları duruşun (postür) düzelmesinde ve nükslerin önlenmesinde önemlidir.

Proloterapinin en güzel yönlerinden biri de tedavi sırasında kişinin günlük yaşam aktivitelerine kolaylıkla dönebilmesidir .

Proloterapinin boyun ağrılarının tedavisinde ve önlenmesinde çok önemli bir yeri vardır. İlaç tedavisi veya fizik tedavi ile ağrıları geçmeyen hastalarda çok değerli bir tedavi seçeneğidir. Proloterapi fizik tedavi ile ağrıları geçmeyen hastalarda cerrahi öncesi mutlaka baş vurulması gereken bir tedavi seçeneği olduğu gibi ,fizik tedavi ile birlikte de uygulanabilinir.

Boyun ağrılarının olmaması veya tedaviden sonra tekrarlanmaması için stresten uzak durmak, düzgün pozisyonda oturmak ve çalışmak , ağır kaldırmamak, klima önünde aşırı durmamak, boyun kaslarınızı güçlendiren egzersizler yapmak çok önemlidir.