DİZ AĞRILARI

Diz eklemi konumu ve görevi gereği en sık ağrı problemi yaşanan eklemdir. Vücudun en büyük ve en geniş yüzeyli eklAemidir. Uyluk, kaval ve diz kapağı kemikleri tarafından oluşturulmuştur menteşe tipi bir eklemdir. Kemikler arasındaki uyumu eklem içindeki statik dediğimiz yapılar olan kıkırdak, menisküs ve bağlar fonksiyonel olarak giderir. Dinamik olarak ise eklem dışındaki kaslar ve tendonlar sağlar. İç ve dış olmak üzere iki adet menisküs bulunur ve bu menisküsler conta vazifesi görerek ekleme binen yükü azaltırlar. Dizin öne kaymasını engelleyen ön çapraz bağ ile arkaya kaymasını engelleyen arka çapraz bağlar öne arkaya stabiliteye yardımcı olur. Dış yan bağ dışa açılanmayı, iç yan bağ ise içe açılanmayı önleyerek dizin sağa-sola stabilizasyonunu korur.

Proloterapi ile diz tedavilerindeki temel amaç dizin doku tamiri yoluyla bağ dokusu gücünü arttırarak iyileşme sağlanmasıdır.

Proloterapi’ nin öncüsü Doktor Hacket kitabında Proloterapiyi; Fibroblastları, kondroblastları ve osteblastları uyararak tendon ve ligamentlerin kemiğe yapışma yerlerinde güçlenme (weld) sağlayan bir metod olarak tanımlamıştır. Proloterapi, PRP ve ozon ile dizin iç yapısının tamiri ve stabilitesinin güçlenmesi sağlanarak diz problemlerine çözüm getirmek mümkündür.

DİZ AĞRISI SEBEPLERİ

*Diz kireçlenmeleri (gonartroz)

*Menisküs yırtıkları,

*Kondromalazi patella (diz kapağının kıkırdak zedelenmesi),

*Spor yaralanmaları,

*Avasküler nekroz (osgood schlatter sendromu)

GONARTROZ


(DİZKİREÇLENMESİ) Erişkin hastalarda görülen en sık diz ağrısı nedenlerindendir. Diz eklemi vücudumuzun hareket ile bağlantılı yükünü yoğun şekilde yıllarca çektiği için en çok yıpranan eklemimizdir. Gonartroz dizin eklem yapısının, kıkırdağının, bağlarının ve menisküslerinin yıprandığı, eklem sıvısının azaldığı bir tablodur. Diz ekleminin osteoartriti (diz kireçlenmesi) başka bir hastalığa bağlı olmadan yaşlanma süreci ile beraber görülebileceği gibi romatoidartrit gibi çeşitli romatizmal hastalıklar, travma sonrasında eklem kıkırdağının bozulması gibi sebeplerden de oluşabilir. Genellike ağrı yavaş yavaş başlar ve zamanla artarak devam eder. Bazen ani ağrı atakları da oluşabilir. Eklemde sertlik ve şişme görülebilir. Dizin bükülmesinde ve tam olarak açılmasında güçlük vardır. Eklem hareket açıklığı azalır. Yürüme, çömelme ve merdiven çıkma ağrıyı en çok arttıran hareketlerdir. Bazen dizde kilitlenme ve ağrıyla birlikte ses veya çıtırtı hissi alınabilir


MENİSKÜSLER Kırk yıl öncesine kadar menisküslerin işe yaramaz artıklar olduğu düşünülürdü. Bu nedenle dizi ağrıyan her hastada menisküs yırtığı akla gelir ve ameliyat sırasında tamamen çıkartılırdı. Son yıllarda menisküslerin dizlerin normal işlevi için çok önemli görevleri olduğu anlaşıldı. İki kemik arasında yerleşen menisküsler bir conta gibi görev yaparak eklem kıkırdağını anormal yüklenmelerden korurlar. Dize gelen yüklerin taşınması ve aktarılmasında çok önemlidirler. Ayrıca eklem yüzlerinin uyumluluğunu artırırlar ve eklem sıvısının eklem içi dolaşımına katkıda bulunurlar. Menisküsler olmadığında diz eklemine gelen yükler doğrudan eklem kıkırdağına binerek erken aşınmaya yani osteoartrite (kireçlenmeye) yol açarlar. Bu bilgilerin ışığında, günümüzde menisküsleri korumak biz doktorların birinci önceliği haline gelmelidir. Menisküs yırtıklarında ağrı menisküsün bulunduğu bölgede hissedilir. Ağrı özellikle ani dönüşlerde ve çömelme sırasında ortaya çıkar. Yırtık menisküs parçaları eklem yüzleri arasına girerek dizde takılma ve kilitlenme gibi belirtilere yol açabilir. Bu beraberinde daha önceden dizde olmayan kıtırtı benzeri seslere de yol açabilir. Yaralanma şiddetli ise menisküs yırtıklarına diz ekleminin çapraz ya da yan bağlarının kopmaları da eşlik edebilir. Bu durumda dizde emniyetsizlik ve boşluk hissi gibi belirtiler de ortaya çıkabilir.

KONDROMALAZİ PATELLA

Patella, dizin önünde hareket eden kemik parçasıdır. Patellanın alt yüzü eklem kıkırdağı ile örtülüdür. Bu kaygan yüzey, patellanın uyluk kemiği olan femurun özel oluğunda kaymasına yardımcı olur.

Patellanın aşırı kullanımı sonucunda altında yıpranma ve yırtıklar oluşur ve arka yüzündeki kıkırdakta dejenerasyona yol açarak; diz ekleminde ağrı, güçsüzlük ve şişliğe yol açabilirler. Patella altındaki kıkırdakta hasar geliştiğinde ortaya çıkan tabloya, kondromalazi patella denir. Hastalar merdiven aşağı veya yokuş aşağı inerken ağrıdan yakınırlar. Arabada veya sinemada oturma gibi, uzun süre dizin bükülü kaldığı durumlarda da ağrı ortaya çıkabilir. Çömelme esnasında veya merdiven inip çıkarken bir öğütme veya kıtırdama sesi ortaya çıkabilir. Eğer aşırı miktarda yıpranma ve yırtık mevcutsa, diz bükülürken hafif bir patlama sesi veya tıklama sesi duyulabilir. Bu ses patellanın altındaki ve femoral oluktaki düzensiz yüzeylerin birbirlerine sürtmesinden kaynaklanır.

Diz farklı derecelerde bükülü iken çekilecek röntgen filmleri, patellanın patella-femoral oluk içinde doğru bir şekilde hareket edip etmediğini ortaya koyar.Daha ayrıntılı bilgi ve diz ekleminde yumuşak dokularında ayrıntılı görüntülemesi için MRI çekilebilir. Proloterapi hasar görmüş diz yapılarının iyileşmesine yardımcı bir tedavi metodudur. Proloterapi uygulamaları ile dizde yumuşak doku, tendon, ligament ve kıkırdakta onarım uyarılır. Kişinin kendi iyileştirme mekanizmaları devreye sokulur. Proloterapi enjeksiyonlarıyla hasarlı bölgelerin onarımını başlatmak için bağışıklık sistemi tetiklenir ve vücudun onarıcı hücreleri diz bölgesine gelir. Kollajen sentezi, tendonların ve bağların güçlendirilmesi, menisküs ve kıkırdak tamiri gerçekleşir. Dizin eklem içi yapılarında, kıkırdakta ve menisküslerde hasar varsa eklem içi PRP uygulamalarının da tedaviye eklenmesinde fayda vardır.

OSGOOD SCHLATTER HASTALIĞI

Osgood schlatter sendromu çocukluk çağında sık rastlanan bir diz ağrısı sebebidir. Diz kapağının alt ucundan, kaval kemiğine (tibia) yapışan patellar tendon ve yapışma yerinde ağrı ve hassasiyet olmasıdır. Hastalık erkeklerde kızlardan 3 kat daha fazla görülür. Tek taraflı veya çift taraflı olabilir. Büyüme döneminde gevşek olan kemik- tendon yapışma yerinin uyluk ön bükümündeki kasların (kuadriseps) ani kasılması ile bu bölgedeki periost (kemiği çevreleyen zarlar) tüberositas tibiadan (kaval kemiğinin uç-önündeki çıkıntı) ayrılır. Hareketle artan, dinlenmeyle azalan bir ağrı vardır. Patellar tendon kalınlaşmıştır. Bu bölgede basmakla ağrı vardır. Dizin tam bükülmesi ve tam doğrultulması ağrıya sebep olur. Proloterapi ile Osgood schlatter sendromunda patellar tendonun kemiğe yapışma yerinde güçlenme sağlanır. Böylelikle yapısal düzelme gerçekleşir ve uygulama sonrası çocuk çok kısa bir sürede günlük yaşam aktivitelerine geri dönülebilir.

DİZ AĞRISI OLAN KİŞİ NASIL DEĞERLENDİRİLİR?

Diz ağrısının ne zamandır olduğu ve kişinin günlük yaşamını nasıl etkilediği çok önemlidir. Detaylı bir hikaye ve fizik muayeneden sonra uygun görüntüleme ve labaratuvar teknikleri kullanılarak hastalığın tanısı ve seviyesi tespit edilir. Yıllardan beri diz ağrısı olan ve zaman zaman şikayetleri artan bir hastaya MRI çekildiğinde diz ekleminde daralma ve menisküsler de yıpranmalar sıklıkla görülür. Bu tabloda hastaya cerrahi önerilmeden önce proloterapi mutlaka başvurulması gereken önemli bir tedavi metotudur. Çünkü yıllardan beri diz ağrısı olan bir süreçte eklemde yıpranma görüldüğü gibi menisküslerde de zedelenmeler görülecektir fakat bu ani travmaya bağlı menisküs yırtıklarından farklı bir tablodur ve acil cerrahi gerektirmez. Proloterapi ile eklemin ve menisküsün tamir edilerek korunmasına şans tanımak çok önemlidir. Çünkü menisküsler diz ekleminin süspansiyon sistemi olarak kemikler arası sürtünmenin olmamasını sağlar. Yürürken ,dizimizi büktüğümüzde ,merdiven inerken gibi günlük yaşam aktivitelerinde ekleme yük bindiğinde bu yükün dize absorbsiyonunu yani ekleme zarar vermeden uygun yük dağılımını sağlar. Proloterapi ile diz ekleminin bağlarında güçlenme sağlandığı gibi iç yapılarında ve menisküslerde de iyileşmeler gözlenmektedir.


DİZ PROLOTERAPİSİ SONRASI KİŞİ GÜNLÜK YAŞAMINA DÖNEBİLİR Mİ?

Proloterapi diz ağrılarında öncelikli olarak baş vurulması gereken bir tedavi metotudur. Diz kireçlenmeleri ve menisküs zedelenmelerinde hastalığı iyileştirme yoluyla ağrı kesilmesi sağlanır. Sıklıkla gençlerde görülen ani diz yaralanmaları ve menisküs yırtıklarında hastalığın seviyesine göre cerrahiden önce proloterapi tedavisine mutlaka şans tanınmalıdır. Proloterapi uygulaması sonrası hasta günlük yaşamına hemen dönebilmektedir. Bu yolla İş gücü kayıplarının azaltılması ve günlük yaşam konforunun yeniden hızlıca kazanılması mümkün olabilmektedir.